19 Temmuz 2016 Salı

19 Temmuz 2016

Bugün gidişinin kaçıncı günü artık sayamıyorum. En azından bir yere düşüncelerimi, hislerimi boşaltmam gerektiğini düşündüm. O yüzden yazıyorum. Tek umudum günün birinde bunları birlikte okuyup “Kötü zamanlardı” deyip geçmemiz.

Bugün bana uzakta bahçecilik yapıp yaşayacağını söyledin. Bununla mutlu olacağını, önümüzdeki 6 ayı böyle geçirmek istediğini söyledin.

Yeni insanlar tanımayı, doğayla iç içe olmayı istiyordun, belki de bu gayeni gerçekleştireceksin.  Mutlu olmanı istiyorum. Ama bir yandan da seni yavaş yavaş sonsuza dek kaybettiğimi hissediyorum. Seni kazanmak için çaba da gösteremiyorum. Elim kolum bağlı gibi.

“Sadece senin mutlu olmanı istiyorum” derken yalan söylemiyorum. Ama kendi duygularımı susturuyorum. Gözlerim doluyor bunu söylerken sana.

Keşke bana gelip “Seni seviyorum, ama şimdi gitmem gerek, sonrasında dönüp mutlu olacağız” diyebilsen. Bu bile dayanmam için bir neden verirdi bana. Şimdi 6 ay sonra ne olacağını bilmeden, bana dönüp dönmeyeceğinden emin olamadan gideceksin.


Her gün ağlıyordum. Her gün ağlayacağım. Her gün aramanı bekleyip, her gün özlemini duyacağım.