Bugün gidişinin kaçıncı günü artık sayamıyorum. En azından
bir yere düşüncelerimi, hislerimi boşaltmam gerektiğini düşündüm. O yüzden
yazıyorum. Tek umudum günün birinde bunları birlikte okuyup “Kötü zamanlardı”
deyip geçmemiz.
Bugün bana uzakta bahçecilik yapıp yaşayacağını söyledin.
Bununla mutlu olacağını, önümüzdeki 6 ayı böyle geçirmek istediğini söyledin.
Yeni insanlar tanımayı, doğayla iç içe olmayı istiyordun,
belki de bu gayeni gerçekleştireceksin.
Mutlu olmanı istiyorum. Ama bir yandan da seni yavaş yavaş sonsuza dek
kaybettiğimi hissediyorum. Seni kazanmak için çaba da gösteremiyorum. Elim
kolum bağlı gibi.
“Sadece senin mutlu olmanı istiyorum” derken yalan
söylemiyorum. Ama kendi duygularımı susturuyorum. Gözlerim doluyor bunu
söylerken sana.
Keşke bana gelip “Seni seviyorum, ama şimdi gitmem gerek,
sonrasında dönüp mutlu olacağız” diyebilsen. Bu bile dayanmam için bir neden
verirdi bana. Şimdi 6 ay sonra ne olacağını bilmeden, bana dönüp
dönmeyeceğinden emin olamadan gideceksin.
Her gün ağlıyordum. Her gün ağlayacağım. Her gün aramanı
bekleyip, her gün özlemini duyacağım.